Yapılan 0 Değerlendirme
Yorum Yaptığınız Ürünümüz : “4. Cilt / 6 sayı bir arada (19-24. sayılar)”
You must be logged in to post a review.
Bu ürünü satın alarak Arka Plan Sanat Dergisi’nin 4. yılına özel olarak yayınlanan ve 19-24.sayılarından oluşan kalın kapaklı özel cildine sahip olabilirsiniz.
Bu ürün kütüphaneniz için özel olarak sınırlı sayıda üretilmiştir. (250 adet)
Bu ürünün içerisinde 19. sayıdan 24. sayıya kadar çıkarmış olduğumuz dergiler yer almaktadır.
300.00 ₺ 375.00 ₺
You must be logged in to post a review.
Fotoğraf sanatçısı Seçkin Yılmaz’ın 17 yıllık çalışmasının ürünü olan “Kırsal Düşü”, belgesel fotoğraf kitabı web sitemizden satışta…
.
“Şehrin yorgunluğunu atarken mevsimler geçti, ben izledim. Çok uzakta değildi düşlerim.”
Seçkin Yılmaz’ın Sakarya’ya bağlı Dereköy’de 1999-2016 yılları arasında çektiği fotoğraflar, çok kısa bir süre öncesine kadar bozulmadan gelen kırsal yaşantıyı, orada yaşayan insanların toprağa ve suya olan bağlılığını, inançları, geçmişi, yapıları, oyunları ve mutluluklarıyla anlatmak için zamana yayılmış bir rota çiziyor. Düşleneni ve yaşananı, yani bugün, ani ve vurucu bir şekilde kaybedilmiş olan değerleri anlatıyor. Doğançay HES projesi ile sosyal ve ekonomik düzeni bozulan Dereköy, bölgede HES projesinden etkilenen onlarca küçük köyden biri. Bu yüzden, tek bir köy üzerinden izleniyor olsa da, “Kırsal Düşü” bugüne kadar su yüzüne çıkmamış ve benzer hikayeleri olan diğer kırsal yaşantılara, dönüşümlere ve tahribatlara referans veriyor.
“Kendime ait bir fotoğraf dünyam varsa bunda Levend Kılıç’ın fotoğraf üzerine yazdığı kitapların katkısı çok olmuştur.”
– (Ali İhsan Öktem)
“Levend Kılıç gibi öncüler yarattıkları ortamlar ve oluşturdukları yayınlar ile bir taraftan fotoğraf teknolojisinin inceliklerini bilimsel bir temele dayanarak ele alınmasını sağladılar, öbür taraftan bu teknolojinin sanatın bir anlatım biçimi olarak kullanılmasının felsefesini oluşturacak kuramları tartışmaya başladılar.”
– (S. Haluk Uygur)
“Levent Kılıç’ı tanıdığım yıllarda hep birlikte, parlak ideallerimizin ışığındaki dünyaya ve geleceğe bakıyorduk. Yaşadığımız roplum gibi biz de kendimizi tanıma devresindeydik. Dev aynasında suretimizi seyrettiğimiz de oluyordu, tenhada alabildiğine çaresi kaldığmız da. Velhasıl gençtik. Her ne hal içerisinde olursak olalım, herhangi bir şeyi hep birlikte yapmaktan sonsuz haz alıyorduk. Daha güzel bir hayatı herkesle paylaşmak için dünyayı değiştirmeye niyet etmiştik. Işığın peşine düşmüştük. Kelimenin gerçek anlamıyla da, mecazi vurgusuyla da ışığın peşindeydik.”
– (Özcan Yurdalan)
Herhangi Bir Değerlendirme Yapılmadı