📍 İyinin ve Kötünün Ötesinde Zamanımızın Kahramanları: Asgar Ferhadi’nin Satıcı (2016) Filminin Düşündürdükleri…
Nietzsche’nin hakikat anlayışı, Asgar Ferhadi’nin Satıcı filminde güçlü bir yankı bulur. Ferhadi, iyi-kötü, suçlu-masum gibi keskin ayrımların içini boşaltarak seyirciyi ahlaki belirsizlikle baş başa bırakır. Emad ve Rana’nın yaşadığı travma, sadece bireysel bir dram değil; İran toplumundaki ataerkil yapının, modern-geleneksel değerler çatışmasının ve ahlaki çöküşün bir yansımasıdır. Hakikatin parçalandığı bu dünyada seyirciye düşen, doğruyu bulmak değil, sorularla yüzleşmektir.
Filmin sonunda, saldırganın karanlık bir figür değil, sıradan bir ihtiyar çıkmasıyla “kötülük” sıradanlaşır. Emad’ın kırılan erkekliğini onarmaya çalışırken yitirdiği vicdanı, onun simgesel ölümüne dönüşür. Tıpkı sahnelediği Satıcının Ölümü oyunundaki Willy Loman gibi, Emad da kendi değerlerinin altında ezilir. Ferhadi’nin kamerası, postmodern bir etik arayışa açılan bir kapı olur.
🖋️ Dr. Mert Uzman Arka Plan Sanat’ın 37. sayısında sizler için yazdı.


