Çağının çocuklarına göre şanslı bir çocuk olarak doğmuş, zengin bir ailenin ferdi olarak büyümüş olan Lev Nikolayeviç Tolstoy, doğuştan gelen sosyal ve ekonomik zenginliği düşünce dünyasında sürekli reddetmiştir. Henüz beş yaşındayken “Hayatın bir eğlence değil çok ağır bir iş olduğunu” sezdiğini söyleyen Tolstoy günlüğüne, çocukken kâhyanın şeker kabını bulamadığı için hizmetçiye bağırdığı bir gecede çok korktuğunu ve bu olayla ilgili “Mantıksız bir korku beni ele geçirdi, başımı yorganın altına gömdüm. Ama yorganın altındaki karanlıkta iyi hissetmiyordum, yanımda dayak yiyen bir çocuğun çığlıklarını düşündüm. Hıçkırıklara boğuldum ve beni uzun süre susturamadılar. O günün gözyaşları ve umutsuzluğu şimdiki sıkıntımın ilk işaretleriydi.” diye yazar.
.
Emel Seçkin’in yazdığı “Edebiyatın Mujik Dâhisi Tolstoy” kültür, sanat, gezi rehberiniz Arka Plan Sanat’ın 17. sayısında.
.
Dijitalleşen dünyamızda dijitale bulaşmadan sadece dokunarak okuyabildiğiniz yayın organımız Arka Plan Sanat’a web sitemizden ulaşabilirsiniz.